19 Kasım 2025, Çarşamba
01:00

Pedodonti Uzmanı Dr. Şule Nur Yıldırım: “Mine hipomineralizasyonuna" Dikkat Çekti

Pedodonti Uzmanı Dr. Şule Nur Yıldırım: “Mine hipomineralizasyonuna" Dikkat Çekti

Haber : Murat Genç

Pedodonti Uzmanı Dr. Şule Nur Yıldırım: “Mine hipomineralizasyonuna" Dikkat Çekti

Pedodonti Uzmanı Dr. Şule Nur Yıldırım, çocuklarda giderek daha fazla raporlanan mine hipomineralizasyonunun yalnızca dişlerde hassasiyet, kırılma ve hızlı çürük oluşumuna yol açmadığını, aynı zamanda uyku düzeni, beslenme alışkanlıkları, okul başarısı ve özgüven gibi temel yaşam alanlarını etkilediğini açıkladı. Yıldırım, ilk dişle birlikte başlatılan düzenli kontrollerin hem erken tanıyı mümkün kıldığını hem de çocukların daha konforlu ve düşük maliyetli tedavi süreçleriyle korunabileceğini belirterek ailelere ve eğitim kurumlarına önemli sorumluluklar düştüğünü ifade etti.

Pedodonti Uzmanı Dr. Şule Nur Yıldırım: “Mine hipomineralizasyonuna

Pedodonti Uzmanı Dr. Şule Nur Yıldırım, çocuklarda sık karşılaşılan mine hipomineralizasyonu üzerine değerlendirmelerde bulunarak bu yapı bozukluğunun hem ağız sağlığı hem de genel yaşam kalitesi üzerinde belirgin etkiler oluşturduğunu aktardı. Yıldırım, çocukların sıcak ve soğuk yiyeceklere karşı hassasiyet yaşadığını, dişlerdeki lekelenme ve kırılmaların estetik kaygılara yol açtığını söyledi.

Günlük Yaşam Kalitesinde Belirgin Düşüş

Yıldırım, mine hipomineralizasyonunun yalnızca çürük oluşumunu hızlandırmadığını, aynı zamanda yeme rutini, uyku düzeni ve okul başarısı gibi günlük yaşam alanlarını da olumsuz etkilediğini vurguladı. Hassasiyet nedeniyle yemek yemekte zorlanan çocukların davranış ve psikolojik açıdan da zorlanabildiğini kaydetti.

Klinik Deneyimler Araştırma Alanını Genişletti

Erken yaşlarda ciddi madde kaybı ve çürüklerle gelen çocukların çokluğu nedeniyle bu alana yöneldiğini belirten Yıldırım, “Aileler dişlerin yeni çıktığını ancak hızla bozulduğunu görünce şaşkınlık yaşıyordu.” dedi. Gözlemlerin bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerekliliğini ortaya koyduğunu ifade etti.

Erken Tanı İçin Aile ve Okul İş Birliği

Yıldırım, etiyolojinin tam açıklanamaması nedeniyle bu durumun tamamen önlenemediğini ancak erken fark edilip doğru yönetilebileceğini söyledi. İlk süt dişiyle birlikte düzenli kontrollerin başlaması gerektiğini belirten Yıldırım, okul taramalarının önemine dikkat çekerek erken tespit edilen vakalarda koruyucu uygulamalarla daha başarılı sonuçlar elde edildiğini aktardı.

Tedavi Yaklaşımlarında Bireyselleştirilmiş Planlama

Tedavi seçeneklerinin çocuğun yaşı ve mine kaybının düzeyine göre değiştiğini söyleyen Yıldırım, erken dönemlerde flor vernikleri, fissür örtücüler ve hassasiyet giderici ürünlerin tercih edildiğini, ileri vakalarda ise estetik dolgular, paslanmaz çelik veya zirkonya kronlar uygulanabildiğini açıkladı. Bazı durumlarda kanal tedavisi veya çekimin de gerekebileceğini belirten Yıldırım, tedavi başarısının temelinin erken tanı olduğunu vurguladı.

Ulusal Düzeyde Programlar Gerekiyor

Yıldırım, ailelerin bilinçlendirilmesinin ve çocukların küçük yaşta ağız hijyeni alışkanlığı kazanmasının kritik olduğunu ifade etti. Ulusal düzeyde okul temelli ağız sağlığı programlarının yaygınlaştırılması, riskli bölgelerde taramaların artırılması ve farkındalık kampanyalarının güçlendirilmesinin toplum sağlığına önemli katkı sağlayacağını söyledi.